1 Mayıs: Kutlu Olsun(!)
Ne güzel bir gün bugün. 1 Mayıs. Emekçinin bayramı. Kutlu olsun(!)
Tabii çalışmıyorsanız, tabii hâlâ işiniz varsa, tabii hâlâ maaşınız yatıyorsa…
Ve tabii bu “kutlama”yı gerçekten içten içe hissedebiliyorsanız.
Bugün bazıları meydanlara çıkıyor.
Bazıları da kasaya, tezgâha, şantiyeye…
Kimileri “Emeğin kutsallığı” üzerine nutuklar atıyor.
Diğerleri o kutsal emeği üç kuruşa satmak zorunda kalıyor.
Ne güzel bir çelişki değil mi?
Sistem, önce emeğini sömürüyor, sonra sana bir gün veriyor:
"Al canım, bir günlüğüne hatırlıyoruz seni… Hem de neyle? Tatille! Gerçi sen çalışıyorsun ama olsun, tatil sonuçta(!)"
Sendika mı?
Kulağa hâlâ biraz tehlikeli geliyor.
Hak aramak mı?
Aman diyelim, düzen bozulur sonra(!)
Yılda bir gün alkışlanan işçi, diğer 364 gün görmezden geliniyor.
Market çalışanı, hastane personeli, kuryeler, temizlikçiler, işçiler…
Hepsi “kahraman” ilan edildi, ama bir türlü “insan” yerine konulamadı.
Evet, 1 Mayıs bir bayram.
Ama kimin için?
Evinde huzurla tatil yapan için mi,
Yoksa bugün de çalışmak zorunda olanlar için mi?
Belki de haklısınız…
Bu ülkede en anlamlı bayram hâlâ 23 Nisan.
Çünkü sadece çocuklar kandırıldıklarının farkında değil.
Biz büyüdük, gerçekle tanıştık.
Kutlu olsun yani, 1 Mayıs’mış.
İşçiye değil ama, lafa çok yakışıyor.