TEKİN ŞAHİN
Köşe Yazarı
TEKİN ŞAHİN
 

Kuraklık Tekirdağ'ın Değil Türkiye'nin Sınavı

Bugün karşı karşıya kaldığımız susuzluk tablosu, Tekirdağ’a özgü bir mesele değil. İç Anadolu yanıyor, barajlar alarm veriyor, İstanbul’da su haritaları kırmızıya dönüyor, Trakya’da topraklar eskisi gibi suya doyamıyor. Bu bir belediye tartışması, bir yerel yönetim polemiği değil. Bu, Türkiye’nin ve hatta dünyanın kaderini belirleyecek bir iklim krizi gerçeği. Geçtiğimiz gün Naip Barajı ve Yazır Göleti’nde yapılan incelemelerde, su seviyesinin kritik eşiklere doğru hızla ilerlediği bir kez daha görüldü. Manzara sarsıcı… Ama şaşırtıcı değil. Çünkü yağmayan bir gökyüzünün sorumlusu ne Tekirdağ’dır, ne belediyelerdir, ne de alınan tedbirler… Sorumlu, bütün dünyayı aynı anda vuran kuraklığın ta kendisi. Ve işte tam bu noktada, asıl konuşulması gereken mesele başlıyor: Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi panik üretmiyor, çözüm üretmeye çalışıyor. Başkan Candan Yüceer ve ekibi, konuyu sadece tespit etmekle kalmayıp su tasarrufu, koruma ve sürdürülebilirlik odağıyla sahada olmaya devam ediyor. Bugün “barajlar neden dolu değil?” diye yüksek perdeden siyaset yapmak kolay… Zor olan, “barajları birlikte nasıl koruruz?” sorusunun cevabını toplumun gündemine taşımak. Ve doğrusu, Tekirdağ’da yapılan da tam olarak bu. Çünkü mesele bir şehrin değil, bir bölgenin, bir ülkenin ortak kaderi. Şimdi tasarruf zamanı. Şimdi dayanışma zamanı.  Musluklar açık unutulmasa neler değişir biliyor muyuz?  Gereksiz su kullanımı bir gün azaltılsa ne kazanırız düşündük mü?  Damlayan her musluk, aslında geleceğimizden damlayan bir kayıp değil mi? Bugün suyu konuşmayan, yarın ekmeği konuşmak zorunda kalacak. Bu kadar net. Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı çağrı siyasetin değil, geleceğin çağrısıdır. Bu çağrıya kulak vermek de bir destek değil, zorunluluktur. Çünkü su yoksa, şehir yok. Su yoksa üretim yok. Su yoksa yarın yok. Ve biz inanıyoruz ki Tekirdağ, Trakya ve Türkiye bu sınavı ancak ortak akılla, tasarrufla, bilinçle kazanabilir. Bugün barajlara düşen su değilse, yarın umutlarımızın da düşmesine izin vermemeliyiz. Her damla sudur, her damla gelecek… Ve geleceği korumak, hepimizin işi.
Ekleme Tarihi: 18 Kasım 2025 -Salı

Kuraklık Tekirdağ'ın Değil Türkiye'nin Sınavı

Bugün karşı karşıya kaldığımız susuzluk tablosu, Tekirdağ’a özgü bir mesele değil.
İç Anadolu yanıyor, barajlar alarm veriyor, İstanbul’da su haritaları kırmızıya dönüyor, Trakya’da topraklar eskisi gibi suya doyamıyor.
Bu bir belediye tartışması, bir yerel yönetim polemiği değil.
Bu, Türkiye’nin ve hatta dünyanın kaderini belirleyecek bir iklim krizi gerçeği.
Geçtiğimiz gün Naip Barajı ve Yazır Göleti’nde yapılan incelemelerde, su seviyesinin kritik eşiklere doğru hızla ilerlediği bir kez daha görüldü.
Manzara sarsıcı… Ama şaşırtıcı değil.
Çünkü yağmayan bir gökyüzünün sorumlusu ne Tekirdağ’dır, ne belediyelerdir, ne de alınan tedbirler…
Sorumlu, bütün dünyayı aynı anda vuran kuraklığın ta kendisi.
Ve işte tam bu noktada, asıl konuşulması gereken mesele başlıyor:
Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi panik üretmiyor, çözüm üretmeye çalışıyor.
Başkan Candan Yüceer ve ekibi, konuyu sadece tespit etmekle kalmayıp su tasarrufu, koruma ve sürdürülebilirlik odağıyla sahada olmaya devam ediyor.
Bugün “barajlar neden dolu değil?” diye yüksek perdeden siyaset yapmak kolay…
Zor olan, “barajları birlikte nasıl koruruz?” sorusunun cevabını toplumun gündemine taşımak.
Ve doğrusu, Tekirdağ’da yapılan da tam olarak bu.
Çünkü mesele bir şehrin değil, bir bölgenin, bir ülkenin ortak kaderi.
Şimdi tasarruf zamanı. Şimdi dayanışma zamanı.
 Musluklar açık unutulmasa neler değişir biliyor muyuz?
 Gereksiz su kullanımı bir gün azaltılsa ne kazanırız düşündük mü?
 Damlayan her musluk, aslında geleceğimizden damlayan bir kayıp değil mi?
Bugün suyu konuşmayan, yarın ekmeği konuşmak zorunda kalacak.
Bu kadar net.
Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı çağrı siyasetin değil, geleceğin çağrısıdır.
Bu çağrıya kulak vermek de bir destek değil, zorunluluktur.
Çünkü su yoksa, şehir yok.
Su yoksa üretim yok.
Su yoksa yarın yok.
Ve biz inanıyoruz ki Tekirdağ, Trakya ve Türkiye bu sınavı ancak ortak akılla, tasarrufla, bilinçle kazanabilir.
Bugün barajlara düşen su değilse, yarın umutlarımızın da düşmesine izin vermemeliyiz.
Her damla sudur, her damla gelecek…
Ve geleceği korumak, hepimizin işi.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve tekirdagmedyasesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.