Her insanın hayatında bir dönüm noktası vardır. Kimi bir kitapla, kimi bir yolculukla, kimi bir kayıpla değişir… Ama en çok da bir öğretmenle değişir insan. Çünkü bir öğretmen, sadece okumayı yazmayı öğretmez; insanın kaderine dokunur, yönünü çizer, karanlıkta yol gösterir.
Öğretmen, çocuğun kalbine ilk umudu eker.
Bir harfin yanına başka bir harf koymayı öğretirken aslında bir ömür boyu sürecek cesaretin ilk tuğlasını dizer.
Defterdeki çizgileri düzeltirken hayatta nasıl dimdik durulacağını gösterir.
Bir problemi çözmekten bahsederken, yaşamın içindeki çözümsüz sandığımız düğümlerin de sabırla açılabileceğini fısıldar.
Öğretmen bazen bir anne şefkati, bazen bir baba duruşudur. Bazen bir arkadaş olur, bazen bir kahraman. Üşüyen çocuğun montunu fark eder, sessizce içine umut koyar. Karnı aç gelenle kendi yemeğini paylaşır. Yeri gelir evdeki dertleri kapının dışında bırakıp sınıfa girdiğinde yüzüne koca bir gülümseme takar; çünkü bilir ki karşısındaki çocuklar onun ruh hâlinden bile etkilenir.
Ve öğretmen, herkese aynı gözle bakabilen tek meslektir.
Fakirin çocuğuna da, zenginin çocuğuna da aynı sevgiyi verir. Çünkü onun gözünde tek gerçek vardır: “Bu çocuk yarının insanı olacak.”
Bir öğretmen sadece “Oku.” demez;
“Neyi okuyacağını, nasıl anlayacağını, nasıl sorgulayacağını” da öğretir.
Sadece “Ders çalış.” demez;
“Hayata çalışmayı, çalışmanın değerini, emek vermeyi” öğretir.
Sadece “Aferin!” demez;
Bazen en büyük ders, “Bir daha dene, ben sana güveniyorum.” demesidir.
Bugün pek çoğumuz; başarılarımızı, mesleğimizi, cesaretimizi, hayallerimizi aslında bir öğretmenin kalbimize bıraktığı küçücük bir cümleye borçluyuz.
Bir gün sınıfın en arkasında sessizce oturan bir çocuğa “Sen yaparsın.” diyen o öğretmenin, belki de farkında bile olmadan hayat kurtardığını kim bilebilir?
Bu yüzden 24 Kasım sadece bir kutlama günü değildir;
Minnetin, saygının ve unutulmayan anıların günüdür.
Bugün; bütün yorgunluğuna rağmen gülümsemekten vazgeçmeyen, kendi evindeki çocuğu görmeye fırsat bulamayıp yüzlerce çocuğun annesi babası olan, en zor koşullarda bile “Benim işim geleceği inşa etmek.” diyen tüm öğretmenlerimizin günüdür.
Onlar ki, bir milletin sessiz mimarlarıdır.
Taşları bilgiyle, harcı sevgiyle yoğuran ustalarıdır.
Ve biz biliyoruz ki bir ülkenin kaderi, sınıfların içindeki o mütevazı kahramanların ellerinde şekillenir.
Başta Mustafa Kemal Atatürk’ün “Başöğretmen” ışığında yürüyen tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü kutlu olsun.
İyi ki varsınız…